Sözler ve Replikler » Atasözleri » D harfi ile başlayan Türk Atasözleri

D harfi ile başlayan Türk Atasözleri

Atasözleri

D harfi ile başlayan Türk Atasözleri

Türk Atasözleri
A - B - C - Ç - D - E - F - G - H - I - İ - K - L - M - N - O - Ö - P - R - S - Ş - T - U - Ü - V - Y - Z
Diğer Ülke Atasözleri

D harfi ile başlayan Türk Atasözleri

  • Dadandırma kara gelin, dadanırsa yine gelir.
  • Dağ dumansız insan hatasız olmaz.
  • Damdaki iti avluya sıçırtma.

  • Damdan düşen, damdan düşenin halini bilir.
  • Damlaya damlaya göl olur.
  • Danışan dağı aşmış, danışmayan yolu şaşmış.
  • Darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz.
  • Darlıkta dirlik olmaz.
  • Davacın kadı olursa yardımcın Allah olsun.
  • Davetsiz gelen döşeksiz oturur.
  • Davul dengi dengine diye çalar.

  • Davulu biz çaldık, parsayı başkası topladı.
  • Davulun sesi uzaktan hoş gelir.
  • Dayak cennetten çıkmıştır.
  • Dayanık öküze oha! neymiş?.
  • Dazlayan daza düşer, kel başlı kıza düşer.
  • Dağ adamı! Hasta eder sağ adamı.
  • Dağ başına harman yapma, savurursun yel için, sel önüne değirmen yapma, öğütürsün.
  • Dağ başına kış gelir, insanın başına iş gelir.

  • Dağ başından duman eksik olmaz.
  • Dağ dağ üstünde olur,ev ev üstünde olmaz.
  • Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur.
  • Dağ yürümezse abdal yürür.
  • Dağda gez; belde gez insafı elden bırakma.
  • Dağdaki kekliğin bini bir paraya.
  • Dağları ıssız sanma, körleri gözsüz sanma.
  • Dede koruk yer, torununun dişi kamaşır.

  • Dediğim dedik, çaldığım düdük.
  • Deh! denmiş dünyayı, Çüş! diye sen mi durduracaksın?
  • Deli arlanmaz soyu arlanır.
  • Deli deli akanı, bura bura tıkarlar.
  • Deli deliden hoşlanır, imam ölüden.
  • Deli deliyi görünce değneğini saklar.
  • Deli dostun olacağına akıllı düşmanın olsun.
  • Deli ile çıkma yola, başına getirir bela.
  • Deli kız düğün etmiş, kendi baş sedire geçmiş.
  • Deliden al uslu haberi.
  • Delik büyük, yama küçük.
  • Delikli boncuk yerde kalmaz.
  • Delikli taş yerde kalmaz.
  • Delilsiz cennete bile girilmez.
  • Deliye bal tattırmışlar, çarşıda katran bırakmamış.
  • Deliye el ver, eline bel ver.
  • Deliye geçit yoklatırlar.
  • Deliye her gün bayram.
  • Deliye taş atma, başını yarar.
  • Deme dostuna, der dostuna. Bir gün olur tuz basarlar postuna.
  • Demir nemden, insan gamdan çürür.
  • Demir tavında, dilber çağında.
  • Demir tavında dövülür.
  • Demir ıslanmaz, deli uslanmaz.
  • Demircinin canı demirden berk gerek.
  • Dene altını mihenk taşında, dene insanı bir başında.
  • Denenmişi denemek ahmaklıktır.
  • Deniz bal olmuş, fukara kaşık bulamamış.
  • Deniz dalgasız olmaz, gönül sevdasız olmaz.
  • Deniz dalgasız olmaz, kapı halkasız.
  • Deniz kenarında dalga eksik olmaz.
  • Denizdeki balığın pazarlığı olmaz.
  • Denize düşen yılana sarılır.
  • Densiz deve kuyruğu, deh! demeden sallanır.
  • Derdin yoksa söylen, borcun yoksa evlen.
  • Derdini söylemeyen derman bulamaz.
  • Derede tarla sel için, tepede harman yel için.
  • Dereyi, tepeyi sel bilir; iyiyi kötüyü el bilir.
  • Derin su yavaş akar.
  • Dereyi görmeden paçayı sıvama.
  • Dert, çekene göredir.
  • Dert Deli Ahmet’in başında.
  • Dert ağlatır, aşk söyletir.
  • Dert bir olaydı ağlamak kolaydı.
  • Dert gezmiş, derman beraber gezmiş.
  • Dert gider amma yeri boş kalmaz.
  • Dert saklayanda kalır.
  • Dertsiz baş, bostan korkuluğunda.
  • Dertsiz baş, mezara taş.
  • Dertsiz baş olmaz.
  • Dertsiz baş terkide gerek.
  • Dertsiz bir kabak varmış, onun da başını kesip içini oymuşlar.
  • Derviş tekkede, hacı Mekke’de bulunur.
  • Dervişin fikri ne ise zikri de odur.
  • Dervişlik olaydı taç ile hırka, ben de alırdım otuza kırka.
  • Destursuz bağa gireni sopa ile kovarlar.
  • Destursuz bağa girilmez.
  • Deve Kabe’ye gitmekle hacı olmaz.
  • Deve bir akçeye , deve bin akçeye.
  • Deve boynuz ararken kulaktan olmuş.
  • Deve büyüktür amma beşini bir eşek yeder.
  • Deve deve yerine çöker.
  • Deve yerine deve çöker.
  • Deveci ile görüşen kapısını yüksek açmalı.
  • Deveci ile konuşan kapısını büyük açar.
  • Deveden büyük fil var.
  • Deveye bindikten sonra çalı ardına gizlenilmez.
  • Deveye boynun eğri, demişler; nerem doğru ki, demiş.
  • Deveye burç gerek olursa boynunu uzatır.
  • Deveye inişi mi seversin, yokuşu mu? demişler; düz yere mi girdi?
  • Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.
  • Deveyi yük değil zelber yıkar.
  • Devlet adama ayağıyla gelmez.
  • Devlet oğul, mal tahıl, mülk değirmen.
  • Devletin malı deniz, yemeyen domuz.
  • Devletli gözü perdeli olur.
  • Devletli ile deli bildiğini işler.
  • Devletli yanını kaşısa yoksul para verecek sanır.
  • Devletlinin karnı gen gerek.
  • Devletliye dokun geç, fukaradan sakın geç.
  • Değirmen iki taştan, muhabbet iki baştan.
  • Değirmende doğan sıçan gök gürültüsünden korkmaz.
  • Değirmende doğmuş sıçan gök gürlemesinden korkmaz.
  • Değirmenden gelenden poğaça umarlar.
  • Değirmene gelen nöbet bekler.
  • Değirmi yurt tutmaya değirmi göt ister.
  • Değme bana, değmeyim sana.
  • Değme sarhoşa, yıkılana kadar gitsin.
  • Dibi görünmeyen sudan geçme.
  • Diken battığı yerden çıkar.
  • Dikensiz gül olmaz.
  • Dil ebsembaş esen.
  • Dil yüreğin kepçesidir.
  • Dilden gelen elden gelse, her fukara padişah olur.
  • Dile gelen ele gelir.
  • Dilenci bir olsa şekerle beslenir.
  • Dilenci dilenciyi istemez; ev sahibi ikisini de.
  • Dilenci küsmüş, kısmetini kesmiş.
  • Dilencinin torbası dolmaz.
  • Dilenciye borçlu olma, ya düğünde ister; ya bayramda.
  • Dilenciye hıyar vermişler de eğri diye beğenmemiş.
  • Dilim seni dilim dilim dileyim, başıma geleni senden bileyim.
  • Dilin cirmri küçük, cürmü büyük.
  • Dilin kemiği yok.
  • Dilsizin dilinden anası anlar.
  • Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak.
  • Dinsizin hakkından imansız gelir.
  • Dinsizin ipi ile kuyuya inilmez.
  • Dirlik nerde, devlet orda.
  • Dişi köpek kuyruğunu sallamayınca, erkek köpek ardına düşmez.
  • Dokuz keçe, su geçe; bir deri, soğuk geri.
  • Doluya koydum almadı, boşa koydum dolmadı.
  • Domuz derisi post olmaz, eski düşman dost olmaz.
  • Domuzdan tokludoğmaz.
  • Domuzun kuyruğunu kes yine domuz.
  • Donsuzun gönlünden dokuz top bez geçer.
  • Dost acı söyler.
  • Dost ağlatır, düşman güldürür.
  • Dost başa, düşman ayağa bakar.
  • Dost başa bakar, düşman ayağa.
  • Dost bin ise azdır, düşman bir ise çoktur.
  • Dost dostun ayıbını yüzüne söyler.
  • Dost dostun eğerlenmiş atıdır.
  • Dost evinde başını bağla, düşman evinde tırnağını kes.
  • Dost ile ye, iç, alışveriş etme.
  • Dost için ölmeli, düşman için dirilmeli.
  • Dost kara günde belli olur.
  • Dostlar alışverişte görsün.
  • Dostluk başka, alışveriş başka.
  • Dostluk kantarla, hesap miskalle.
  • Dostun attığı taş baş yarmaz.
  • Dostun ndu cehennem odundan beterdir.
  • Dostunu överken yerecek yer bırak.
  • Doğan anası olma, doğuran anası ol.
  • Doğmadık çocuğa don biçilmez.
  • Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.
  • Doğru söyleyenin bir ayağı üzengide gerek.
  • Doğru söz acıdır.
  • Doğru söz katarından belli olur.
  • Doğru söz yemin istemez.
  • Doğruluk dost kapısı.
  • Doğruluk minarede kalmış.
  • Doğrunun yardımcısı Allah’tır.
  • Doğuran avrat Azrail’i yenmiş.
  • Dost yüzünden, düşman gözünden belli olur.
  • Domuzdan post gâvurdan dost olmaz.
  • Dumansız baca olmaz, kahırsız koca olmaz.
  • Dut kurusu ile yar sevilmez.
  • Dut yaprağı açtı, soyun; döktü giyin.
  • Duvarın beri yüzü beri, öte yüzü öte.
  • Duvarın kulağı var, gözünü de unutma.
  • Dövüşerek pazarlık et, güle güle ayrıl.
  • Dört atanın dördü de hak.
  • Dün öleni dün gömerler.
  • Dünya Süleyman’a bile kalmamış.
  • Dünya bir, işin bin.
  • Dünya bir gemi, akıl yelkeni, fikir dümeni, kolla kendini, göreyim seni.
  • Dünya bir yağlı kuyruktur; yiyebilene aşk olsun.
  • Dünya bol olmuş neye yarar, pabuç dar olduktan sonra.
  • Dünya dört kulplu bir kazan, bir kulpundan tut da kazan.
  • Dünya gençten gence, dinçten dince.
  • Dünya iki kapılı handır.
  • Dünya malı dünyada kalır.
  • Dünya tükenir, yalan tükenmez.
  • Dünya ölümlü, gün akşamlı.
  • Dünya Sultan Süleyman’a bile kalmamış.
  • Dünyada tasasız baş bostan korkuluğunda bulunur.
  • Dünyanın iki başı bir gelmez.
  • Dünyanın ucu uzun.
  • Dünyayı sel bassa ördeğe vız gelir.
  • Dünyayı umutla yemişler.
  • Düt demeye dudak gerek.
  • Düt demeye dudak ister.
  • Düzlükte kurt ulusa, evde itin bağrı sızlar.
  • Düğün aşıyla dost ağırlanmaz.
  • Düğün değil bayram değil eniştem beni niye öptü.
  • Düğün el ile, harman yel ile.
  • Düğün olur iki kişiye, kaygısı düşer deli komşuya.
  • Düğünde Fatmacığı kim bilir?
  • Düğünü okuyucu boklar.
  • Düş uykudan sonra olur.
  • Düşenin dostu olmaz.
  • Düşman, düşmanın halinden bilmez.
  • Düşman düşmana gazel okumaz.
  • Düşmana yarak gerek, ya düşmandan ırak gerek.
  • Düşmanın karınca ise de hor bakma.
  • Düşmez kalkmaz bir Allah.
  • Düştünse toprağa sarıl.
  • Düşüne düşüne görmeli işi, sonra pişman olmamalı kişi.

ANA SAYFA

Yorum ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir