Sözler ve Replikler » Özlü Sözler » Emre Gökçe Sözleri

Emre Gökçe Sözleri

Emre Gökçe Sözleri

Türk Yazarlar / Yazar Sözleri Diğer;
A, B, C, D, E, F, G, H, I, J, K, L, M, N, O, P, R, S, T, U, V, W, Y, Z

O, benim avucumda duam. Kalbimdeki muradım. Zikrim, fikrim, niyetim o benim. Razı ol, rıza ver. Nasip buyur gelsin, sevsin beni.

Biraz menfaat gerekliymiş. Biraz boş vermek. Biraz da yalan.

Gözün arkada kalmasın, bende senden vazgeçtim.


Sizin sıkıntınız, doymamak. Sevilmemek ya da yalnızlık değil. Arsızsınız, ait olamıyorsunuz. Çoğalıyorsunuz durmadan. Her yerdesiniz ve herkese.

Seven insanları kullanmayın.

Gün gelir ödeşir herkes. Acıya katlanamıyorsan, acı vermeyeceksin.

Dargın gelmem kimseye gelir geçir. Sesleriniz kesilsin artık. Yollarınız benden yavaşça ayrılsın istiyorum, tanıyamadıklarım, duyun beni.

Gereksiz her şeyi ve lüzumsuz herkesi tek tek ayıkladım. Ama.. bitmedi. Başlayıp sağ baştan, hepsini savdım başımdan. Böyle iyi..

Bazı insanlar mecazdır. Ne yaparsanız yapın, gibidir o`nlar. Değişmezler. Gerçek anlamlar vermek için boşuna yormayın kendinizi.

“Her şeyden çok seviyorum,” diyordun. Bir şeyden daha az sevdin ki şimdi oradasın. Bu kalsın aklında.

Daha beter daha beter acıtarak içimizi geldiği gibi hızlı geçip giderken günler biz yine muhtacız, gecelerin ve insanların iyisine.


Anladığım, gördüğüm ve en çok da hissettiğim yalnızca şu şimdi; “Sana da değmiyor.” senden vazgeçmek az gelir bana artık.

Bana, geleceğin saati söyle tarihi bilmesem de olur, beklerim.

Biz kedere düştüğümüzde, “boş ver,” dediler ve sustular. Kimsenin daha iyi bir fikri olmadı.

Bir şeyler hala mümkün olabilir ama artık mühim değil.

Bir yerlerde, yine en güzel sen gülüyorsun, biliyorum.

Ahın ulaşamayacağı mesafe yok.

Canımı dayanabileceğim kadar yaksaydın ve bana, telafi edebileceğin hatalar yapsaydın, sevdiğim gibi severek sabrım kadar sınasaydın yalanım yok, ben ömrümce senindim.

Nerede yaşarsan yaşa, unuttuğum yerlerde her gün ölüyorsun.


Elimi bırakan, eldir. Benden saymam bir daha.

Dönsen ne dönmesen ne şimdi. Geç değil hiç oldu artık.

İyi olmak, kötü etti beni. Ziyanımdır bu.

Şu içimi, içimden uzak bir yere bırakıp dönsem, düzelirdim. Unuturdum hatta her şeyi.

Riya ve yalan namussuzların öz karakteridir. Üzülün, kırılın hatta çok kaybedin ama iyi olmaktan asla vazgeçmeyin. “Allah, kerimdir.”

Bitmedi. “Sadece, sana ait değilim artık.” Hepsi bu işte..

Kötülüğe kötülük edişinize intikam dersiniz, ödeşmek dersiniz, öç dersiniz, anlarım. Fakat sizin kötü olmak gibi bir huyunuz var. Bu muhakkak var. Yoksa, iyiliğe bile kötülük etmezdiniz.

Yanlış hatırlamıyorsam, çoktan unuttum seni.


Yemin ederim, kokundan anlamıştım benim için herhangi biri olmayacağını.

Diyorlar ki “eden bulur.” İnanmayın, böyle değil. Eden, yine aşka yeni bir beden bulur. Başkasına gidecek olan, ne yapsanız gitmek için bir neden bulur. Sizek alan acıdır. Acı mı? Hala tokasını saklarken, saçlarını başkasının okşamasıdır. Biten o dev aşkın ardından, ömrnüzce bitmez o sese can veren iki kelimenin cinneti; “Yaşadık, bitti.” Siz, “Öldük, bitti” diye düzeltin bunu. Yaşasaydınız bitmezdi, yaşayan bırakmazdı ki.

Bir sebep sorsam olmadı der, olmuyor der, olacağı yoktu der… Sana ihtiyacım kalmadı, diyemez.

Aldırış etmeyen biri, değmeyeceğini anlamıştır. Değişti demeyiniz.

Her zaman iyiyim diyorum. Bazen kanıt ise benden.

Kalbi derinden kırılan ömrünce söyleyemez özlediğini.

“Vicdanın, benim için sızlasın biraz.” Bu tek cümlelik sitemimde geçen “biraz” kelimesi, Umarım ki gönlüne ve ömrüne de sığmaz!

Bazı insanlar işine geldiği gibi dürüst kafasına göre sâdık gittiği yere kadar âşık. Fakat hikâyede herkes iyi herkes doğru ya da herkes masum. Bence, geçelim artık bunları.

Başkasının yolunda gözlerin kapalı yürüme. Gün gelir yalnız dönmen gerekirse, kaybolursun.

Gidecek yerim yok diye gelmedim sana. sevecek kimsem kalmadı diye sevmedim seni. Sevecek kişin ve gidecek yerin kalmayınca gelme.

Mazlumun kalbini kıranın, gördüğü, güldüğü ve ömrü, çok içten dilerim ki kahrı olsun. Umarım birde hiçbir gece uyumasın, ağlamadan.

Senin gözlerine takılıp başkasının yüreğine düşüyorsa, vazgeç.

Bazı günler, insan kendisinden bile hiç haber alamazken, kimin nasıl ne halde olduğunu düşünecek değil. Durgun insanları kurcalamayınız.

Dünyanın hiçbir hâli, her gece el açıp da huzur ve sıhhatine dua eden biri kadar samimi değil..

Değmedi belki ama olsun. Sabrını sınadın vefanı gördün sadakatini bildin. Haysiyetin hala seninle, üzülme.

Bilmem kaçıncı gece bu, iyiymiş gibi davranıp aklıma gelişini geçiştirdiğim.

Hiçbir sözün tesiri yok. Velhasıl vurulmuyor da yüzüne, yüzsüzlerin.

Kalbim, sen kır diye yaratılmadı.

Bilhassa iyi niyetlerinin karşılığında yalana, yanılgıya, yangına düşenlere, Allah her gece rahatlık versin.

Herkesin bir kalbi var sanırsınız. Ben sanmam.

Bunca insanı boşuna kaybetmedim. Az kaldı biliyorum, tanışacağız seninle.

Tadım zaten yoktu benim. Tuzumu da yarama bastım, bitti. Olur da bir gün rastlarsan bana, yüzümden anla..

Esas çirkinlik, kötülüktür. Huyunu süsle, yüzünü değil.

Ne zaman nerede ve nasıl olursa olsun ben bu dünyadan sana kırgın ayrılacağım.

Her şeyi pişman olacağım kadar fazla denedim. Çok düşünme neden vazgeçtiğimi.

Bitti dedin bitti, gittim. Ömründen eksilmesin eksikliğim.

Birkaç yüzyıl yaşayacakmış gibi gelmiyorsun hala. Senin vaktin varsa benim ömrüm yok bunu bil.

Birkaç mevsim daha sürer bu sızı. Birkaç yaz daha.. Sonrası, yine ömür olur yalnızca. Hiç tanımamış, hiç tanınmamış, hiç tanışmamış gibi..

Bazı insanlar için fazla söze gerek yoktur. Zaman kaybı deyiverip izaha lüzum görmeyiniz.

Her gördüğümü sana benzetiyorum derken, özlediğimi değil de herkesleştiğini hissediyorum artık.

Bana kimsen, sana o`yum. Nereye kadarsan, oraya kadarım artık.

Gidenler, önümde yürüsün diye yavaşladım ben. Yüzlerini görmemek için ağırdan aldım yolu. Beni, yorgun düşüp yetişemedi sanırlar. Oysa bilmezler bir daha yanlarından bile geçmek istemiyorum.

En çok da yanımdakiler kaldı arkamda.

Karanlığı geçirecek bir şey ser kalbime. Sesinden, yüzünden, uykundan ver… Gecenden demle bana. Biraz iyi gel. Biraz iyi gel artık.

Oldu bitti, geldi geçti. Gözümde değeri yok şimdi, ne adının ne nâmın ne de adabının.. Sende kalsın yalanlar, ayırdım ben senden yolumu. Özetle; Senden de sevgili anca bu kadar olurdu.

Kendi değerini değiştirdi herkes. Layık gördüğüm yerden aldım, hak ettikleri yere bıraktım. Böyle iyi..
Otuzuncu harf; “Susmak.”

O, benim avucumda duam kalbimdeki muradım. Zikrim, fikrim niyetim o benim. Razı ol, rıza ver, nasip buyur gelsin, sevsin beni.

Bekledikçe, korkar oldum kendimden. Daha da gelmezsen, unutacağım.

Bir şansımız daha olursa aşktan yana, seni yine severim. Ama bu defa değdiğin kadar, sevebildiğim kadar değil.

Ömrünü, yanında geçirmeyi düşünmeyeni, ömrünce, yanından bile geçirmeyeceksin.

Sustuklarımı duyabilenle, bir ömür geçirebilirim..

Çok geceler bilirim. Çok yalnız, çok sensiz, çok soğuk ve siyah geceler. Ararsın diye ansızın başımı, yastığımdan daha yakın tutuyordum bir telefona.

Ayaküstü kısa bir sohbette bile, “aynen” kelimesiyle boğuyorlar insanı.

Kişi, nasıl da sıradan eder kendini.. Kendi kendisini nasıl da yok edermiş meğer. Hiç aklıma gelmezdi, aklıma hiç gelmeyeceğin.

Aldandıkça tanıdım ve yanıldıkça öğrendim ki beni böyle yakındıranlar. Bana hep yakın duranlardı.

Hiç ayrılmayacak gibi önce, sonra hiç kavuşamayacak gibi, sımsıkı güldüler birbirlerine. Biri uzağa gitti, biri hep uzaklara baktı geceleri.

Fena kırılıyor insan, kalbinin seçtiğine. Kendi kendini vurmak gibi… Bu ne biçim iş..

Kalbim ağrıyor, canım yanıyor, gönlüm kırık. Sen nasılsın bilmiyorum ama ben iyi bakamadım kendime. Allah`a emanetim.

Ansızın çekip giden, yavaş yavaş uzaklaşan ya da eskisi gibi olmayan, seninle işinin bittiğini söylüyor. Duymuyorsun.. Ben de duymamıştım.

Düştüğümde yabancım, kalktığımda yakınımsın. Benim neme lüzum, neme gerek sen gibisi..

Yanlış tarafa gittiğini, vardığın zaman anlayacaksın.

Benim derdim olmadan evvel, “benim” derdim, ben o`na.

Kimseyi, beni sevdiğin kadar sevme demyeceğim. Herkesi öyle sev.. Aynı öyle, o kadar sev.. En fazla o kadar, bir gün öyle bırakacak kadar..

Kimi iz olup kalır, zamanla ve acıyla dokunursun o`na. Kimileri toz olur uçar gider kaybolur hiç olmamışçasına.

Kederi ilk bulan da ilk acıyı çeken de öldü. Bize de bir şey olmayacak. sabredin.

Dün gitme diye yalvaran, bugün bitti diye yol veren oldu. Çekip giden menfaatçihaine mi söveyim, ses etmeyen merhametli halime mi şükredeyim, hiç bilemedim.

1 yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir