Ceyhun Yılmaz Sözleri

Ceyhun Yılmaz Sözleri

• Aşk yalansa, neden bu kadar gerçek aşk acısı?

• Terk edilirken görüşürüz kelimesi kadar acıtan birşey yoktur hayatta. Öldürdüğü yetmezmiş gibi, bir de umut verir adeta.

• Merak etme üzülmüyorum peşinden.. Ki sen bana unuttum derken, senin kim olduğu hatırlamaya çalışıyordum ben.

• Ben sana yanarken şimdi ‘… Sen kim bilir nerede üşüyorsun…?

• Başkasını sevdiğini duyduğumda üzülmedim, seni sevdiğime üzüldüğüm kadar.

• Doğru insanı arayıp durmuş herkes aşık olmak için… Kimse uğraşmamış doğru insan olmak için.

• Kime güzel bir söz söylesem ona aşık olduğumu sanıyor. Oysa ben onlara değil, o sözü söylerken hayal ettiğim kişiye aşığım.

• Biten bir aşkın ardından ağlanmaz, yeniden başlanması için çabalanmaz. Sen benim için öldün, bilirim ki ölüler birdaha canlanmaz…

• Senin de işin zor. Baksana, ne yapsan seviyorum seni. Öyle ki, sensiz bile.

• Öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın. Belki bin tane aşktan geçmiş olayım ve hiçbiri olmasın gözümde.

• Gideceksen git, İnan beddua bile etmem sana. Bilemem çünkü, isabet eder mi iki yüzlü suratına.

• Hani anlat desem içindeki sevgiyi; ilk kelimenden sonra kaç dakika sürer? Söylesene beni kaç harfle sevdin?

• Konuştuğun kadar şerefli olsaydı hislerin ; şerefini iki paralık etmezdi seçimlerin!

• Gözlerine bakarken umrumda değil mevsimler. Gülüşün hep deniz kenarı bana.

• Her ayrılığın tokat gibi… Şamardan anlamaz bu kalp. Kaç kere öldüm hatırlamıyorum bile. Yalnızlık beni sallayamaz, düşer kalkarım…

• Yakalanmamak için kızın adını telefonuna erkek adıyla kaydedenin hayatı; başka bir telefonda kız adıyla anılmakla geçer.

• Mesela ilerde çocukların “anne senin ilk aşkın kimdi” dediğinde eski resimleri çıkarmak yerine “babandı” diyebilmeli insan…

• Ne canın olmak istiyorum nede herşeyin. Sadece dişin olmak istiyorum. Bana bakmadığında çürüyüp canını yakmak için.

• Üç şeyden yoruldum; Ağlamak, affetmek, hayal kurmak.

• Öyle bir yerden kırdın ki beni. Tam iki ye bölündüm. Boşuna anlatma yanlş anladklarımı. Sadece yarımım. Ne seni ne sesini tanırım.

• Sevdiğim ikinci kadınsın sen. Birincisi annemdi. O doğurdu, sen öldürme.

• Bana da yazıklar olsun. Çağırsan yine geleceğim.

• Gel dedim. Uzak dedi.. Bilemedi.. Gün gelecek, uzak dedigi kadar bile yakın olmayacağım o’na.

• Duvardaki yangın düğmesini örten cam parçasıyım, kurtuluşun olacaksa hiç düşünme ayakkabının topuğuyla kır beni.

• İlk defa ayağıma kadar geldin ve ilk defa bu kadar üzgün gördüm seni! Daha önce yanımda hiç ağlamamıştın. Başucuma bıraktığın gülleri koklayamadım bile ve sen giderken ayağa kalkıp yolcu edemedim, kusuruma bakma. Dün gece ölmüştüm.

• Bir kravat boynumda. Ne zaman ayaklarımın altındaki sandalye, Çekilecek diye bekliyorum, Ellerim arkadan bağlandığı için, Giderken alkışlayamıyorum bu hayatı, Boynumu kırabilir bu ip, Ama bil ki, Gülümseyişime engel değil hiç bir kırılma, Ki ben. Sen gittiğinde daha çok kırılmıştım, Üstelik ayaklarımın altından kaymıştı zaten hayatım.

• Telefon rehberi mutsuzluk verir insanlara, dost diye geçinip, en zor anlarında aramayan sahtelerin yazılı belgeleridir aslında.

• Saçlarından ödünç ver. Dört bahar geçti. Çiçek kokusu öpmedim. Çok oldu mutluluktan vazgeçeli. Gülüşünden ver ömrümden al.

• Yalnızım merak etme, Başka bir memnun oldum’u ziyan etmemek için tanışmadım kimseyle.

• Sevemedim pazar günlerini. Ya okulu düşündüm. Ya da babamın şehir dışı kamyon şoförlüğünü. Hiçbir şey sevdiremedi pazarları bana. Bilsem bir pazar günü geleceksin. Islatacaksın dudaklarımı. Sevmez miydim canım pazarları. Tam özür dileyecektim bütün pazarlardan. Gittin. Eski pazarları bile özlettin.

• Kulaktan kulağa oynamak kadar ilginçtir aşk aslında. Sen ona ‘Seni seviyorum’ dersin, o başkasına.

• Herkes sevdiğinin peşinde boşuna koşmak yerine, kendisini sevene evet dese; bitecek bu film.

• Yalnızca yağmur yağdığında seviyorum bu şehrin insanlarını; Herkesin yüzü ıslak, başları eğik, herkes benim hep olduğum gibi.

• Kaç sitem, kaç boşvermişlik indiriyorum yüreğime. Öyle çok konuşacaktim ki, anla ne kadar sustum işte.

• Seninle her şey güzeldi. Sensiz daha güzelmiş. Seninle yaşamamak lazım. Senden sonra yaşanmıyor zaten.

• Keşke pin kodunu 3 kere yanlış girince kitlenen telefonlarımız gibi, kalplerimiz de 3 kere yanlış insanları sevince kitlense.

• En yakın deniz kenarına atıyorum kendimi. Her dalga halime üzgün. Her dudakta bana tebessüm. Ne vardı diyorum ah ne vardı. Şu kaldırımda resmin olsaydı. Eğilip öperken ben görenler. Varsın dileniyorum sansaydı.

• O kadar yoruldum ki artık hayattan. Yoldan geçen bir taksiyi çevirip, uzaklaşan hayallerimi takip et diyesim var.

• Boğazımda düğümsün.. Yutkunsam gideceksin, yutkunmasam ölürüm.

• ‎Olmadı… Sensiz uyanmamak için. Bu gece de uyunmadı.

• Sen bana hayır dedikçe, güçlü hissediyorsan kendini, al güç senin olsun.

• Bana kötü sözler söyleme. İyiliğin kalsın aklımda. Bağırma bana. Ben seni duyamam şimdi. Kavga edemezsin ki artık benimle. Ben sana sadece ‘susarım’ artık….

• Bu da benim yeteneğim Olmasanda severim seni Hatta ayrılırım senden, haberin olmaz…

• En çok da kendimden özür dilerim. Çünkü bana çok yanlış yaptım.

• Senin de duyman gerekenleri, sana söylemek içimden gelmiyor. Seni affetmiyorum, konuşmuyorum ve merak edersen, bil. Seni Seviyorum.

• Dün bi şarkı çıktı radyoda, yarısına ben eşlik ettim yarısına gözlerim. Söylemek çok acıtıyor ama ben seni çok özledim.

• Kimin bu hüzün? Benimse eğer neden içim titriyor hep? Seninse eğer ne işi var bende? Gel bir gece yarısı, al hüznünü. Gel geceye bile söylersem namerdim, gel..