Yedi Güzel Adam Dizi Replikleri

Yedi Güzel Adam Dizi Sözleri
Yedi Güzel Adam Dizi Replikleri

[genel]

• Kini olanın dini yoktur, sevgi tohumu ekmekten usanmayın.

• Senin sevinçlerini de hüzünlerini de biriktiriyorum ben.

• Yakanlara, yıkanlara inat tutacağız elini, inadına seveceğiz.

• Tek kişilik sevgi buz dağını eritmeye yetmiyor. Sevgin büyüdükçe içindeki acı da büyüyor. Bu aşka umudum yok artık.

• Aşk ve dava ikisinden birini meyl ediyor gönül…

• Aşk bu işte, her şeyi göze aldırır.

• Siz yanlışı hep başka bir yanlışla düzeltmeye çalışıyorsunuz. Yanlış yanlıştır, güzeli olmaz gülüm.

• Nedir bu doğruların eğrilerden çektiği ?

• Acı, yüzleşmeden hafiflemiyor.

• Nice cana kıyıldı bu dünyada; Sünni diye kıyıldı, Alevi diye kıyıldı; Türk diye, Kürt diye.

• Ya Rab bana öyle bir eş ver ki hamlığımı yüzüme vurmasın, engin gülüşüyle beni yıkasın.

• Bazen aklım almıyor, sokaklara çıkıp üstad haykırdığı gibi “Durun Kalabalıklar” diye haykırasım geliyor.

• Sevdiklerin elini bırakmadıkça umut hep vardır.

• Olanda hayır vardır, soframa bir arkadaş diledim sen geldin, hiçbir şey boşuna değildir.

• Gözlerin gözlerime değince felâketim olurdu ağlardım.

• Bir şey Hak’tan geliyorsa; iyidir, hoştur, hoşluk verir. Bir şey kendinden geliyorsa; incik verir incinirsin.

• Göz lazım ki görelim, kulak lazım ki işitelim. Göz akıldır, kulak da gönül…

• Bizi bir an bile bize bırakma ya Rab.

• İnsan ölürken bile yalnız değildir. Belki tek bir an, karar verirken insan yalnızdır.

• Senin dilsiz dudaksız konuşup, elsiz ayaksız sevişenler diyarına kanat vuruşun, bir nicedir kulakları sağır edecek ölçüde yankılanıyordu göğümde…

• Benim hayallerim yıkıldı diye onunkinin de yıkılmasına gerek yok.

• Nikah gökte kıyıldıysa, yerde diller lâl olur!

• Nerede insan varsa, orada iyilik te kötülükte vardır.

• İslam garip başladı, bir gün gene o garip haline dönecek.. Ne mutlu o günün garip müminlerine.

• Her iş Allah-ü azimüşşandan biter. Hepimiz onun huzuruna çıkacağız. Ne mutlu yüzü ak çıkanlara.

• Mevsimler geçiyor içimden. Sen geçmiyorsun…

• Gelecek umutsuz olsa bile, aşk kadere kafa tutar mı?

• Evlat babanın sırrıdır derler ya doğru değil mi ?

• Kabul ettim artık, anılar defterinde ki kurutulmuş bir gül yaprağıyım ben.

• Bir kadına hiçbir zaman sahip olamazsın. Şiir gibidir kadın, şair ise şiirine asla sahip olamayacağını bilir. Bunun hasretiyle hece hece yanar.

• İnsan olanın sonsuza kadar yaşaması ancak içinde kendisinin olmadığı, tertemiz adaletle vereceği kararlara bağlıdır. O insan toprağa gömülse de ölmez, çünkü hakka aşıktır o.

• Ne diyordu Yunusum iki gözüm; “Ölen hayvan imiş, âşıklar ölmez!”

• Kitap sadık bir sevgili gibidir asla ihanet etmez. Fakat her sevgili gibi ilgi ve alaka bekler.

• İnsanların doğasında, bağlılık vardır.

• Gelse celâlinden cefâ
  Yahut cemâlinden vefâ
  İkisi de câna safâ
  Kahrın da hoş lütfun da hoş

• Büyük harfle yaz gülüm, çünkü İNSAN büyük bir varlık.

• Ök anadır; kök ise seni anaya bağlayan dal. O dal koparsa öksüz kalırsın ve gelen bir vurur, giden bin vurur.

• Cehalet, kör inadın genel adıdır.

• İnsan genelde böyledir; bakan kördür ve emin ol görmesini bilen kazanır.

• İnsan bastırdığı duygunun esiri olur.

• İnsan insana yük değil, nimettir.

• Sev gardaş; sev de neyi seversen sev. Asıl olan sevmek, gerisi boş…

• Özünde her insan aslında aynıdır.

• İnsanın kırgınlığı da kızgınlığı da sevdiğinedir.

• Sevgi büyüdükçe içindeki acı da büyüyor.

• – Ne oluyor bu çocuklara ?
  – Ne olacak Cahit, fidanları yaşken eğiyorlar işte…

• Kendimizden vazgeçerek değil birbirimize yaslanıp, birbirimizi var ederek aşacağız. Sevdiklerimizi kırmadan, yıkmadan, inancımızla aşacağız.

• Bir kurşunla adam ölmez ki ancak hainin kurşunu öldürür adamı.

• Şiirin canı şiir çekermiş demek.

• Kurşun yarası geçer Allah’ın izniyle ama kalp yarası acıtır.

• Hele bir bak şu kâinata, eğer akıl sahibiysen bitmez tükenmez bilgilerle dolu bir kitap görürsün.

• Hayattan umudu çıkarınca umut kalıyor yine.

• Madem ki cürmümüzün tanığıyız.
  Madem ki sersem sepelek âhımızı bırakmamış ünlemi!
  O halde yazmak bir hücum komutudur baylar, sıvayın kolları!

• Hak ile yeniden bağ kurmadıkça; bu oyunlar, bu tezgahlar açılıp duracak önümüze ve yitik bakar körler gibi şu halimize müşteri olmaya devam edeceğiz..

• Şimdi bir kuş olasım var; ister bir serçe ister bir Anka fark etmez.
  Tüm çocukları gözümün önünde tutabilecek bir kuş…

• Ahıt yakışmaz; şiire ve çocuk yüzlerine!

• – Sen ağlama, sen ağlarsan ben ölürüm.
  – Ben öldüm zaten Cevat.

• – Mekke’ye, Medine’ye, Kudüs’e yemin olsun, Hak’tan dönmek yok! Lâ Lâ!
  – Lâ !

• Üzülme Nebiler şehri Kudüs, üzülme Filistin, üzülme Mescid-i Aksa; Allah bizimle beraber.

• İmkansız diye bir şey yok, hayatın kendisi mucize zaten.

• Şehitler ölmüyordu, şehitleri öldüremiyordu katiller !

• Ve insan yaradan yokmuş gibi hüzünsüz ve ağlamasız.

• Yaşamak bir sokak lambası gibi
  Bir gece evden atılmış bir çocuk sanki. – Cahit Zarifoğlu

• Sensizlik bir kuyu imiş, onu aşamamışım. – Erdem Beyazıt

• Kardeşim dedim, acılarıma da kardeş olur musun ? – Cahit Zarifoğlu

• Ama sen uzaklardaydın ey kalbim
  Uzaklardaydın, sevdiğim uzaklardaydı. – Erdem Beyazıt

• Dünyanın en uzun hüznü yağıyor
  Yorgun ve yenilmiş insanlığımızın üzerine. – Erdem Bayazıt

• Seni dağladılar, değil mi kalbim,
  Her yanın, içi Su dolu kabarcık.
  Bulunmaz bu halden anlar bir ilim;
  Akıl yırtık çuval, sökük dağarcık.

• Gökyüzüne bakmayanların kalbi daha çabuk kirlenir. – Cahit Zarifoğlu

• Kimsenin efendisi değilsin kırlarda
  Kendinin bile !
  Her şeyin kölesisin şehirlerde
  Kendinin bile ! – Erdem Beyazıt

• Dedi ki; Sen şairsin elinde ki taş ne?
  Dedim ki; Şair aşka boyun eğer, zulme değil. – Cahit Zarifoğlu

• Hayat hiç planladığımız gibi gitmiyor, her an her türlü iyi yada kötü şey gelebiliyor insanın başına; işte sevda da onlardan biri, hiç ummadığın anda yakalıyor insanın yüreğini.

• Bazen yağmur olmak ister insan,
  Yağmak ister sevdiğinin yüreğine… – Cahit Zarifoğlu

• Acının kokusuna gelir şair.

• Bu şehirden gidiyorum
  Görmerek geceyi içime
  Sabahın hüznünü beklemeden
  Gidiyorum bu şehirden… – Erdem Beyazıt

• Ama sen uzaklardaydın ey kalbim
  Uzaklardaydın, sevdiğim uzaklardaydı. – Erdem Beyazıt

• Seçkin bir kimse değilim
  İsmimin baş harfleri acz tutuyor – Cahit Zarifoğlu

• Aydınlığa koştum, karanlık çıktı
  Her sevgi, her vefa, bir anlık çıktı. – Abdurrahim Karakoç

• Evet hatırladım
  Küçük basit şeyler
  Yetiyor kederlenmeye
  Ya mutluluğa ? – Cahit Zarifoğlu

• Kızdıkça insanın sırtına kambur olur kader; kızma kaderimize oğlum..

• Susarak anlattım bütün gizliyi.
  Sakladım duygumu ben konuşarak. – Mehmet Akif İnan

• Naciye’m
  Güzelim.. Güzel sıfatına en çok gidenim..
  Sana yazmak bir mum yakıp ona bakmak gibi.

• Nereye kadar kendinden kaçabilirsin ?
  Ya bir daha geri dönemezsen. – Cahit Zarifoğlu

• Belki de şu hayatta yalanın tek hüküm sürmediği yerdir şiir.

• Bir derdin varsa açabilirsin ağaçlara,
  Ağaç yaprak verir, sır vermez rüzgara. – Cahit Zarifoğlu

• Bazen ölüm vardır, ölümden önce gelir.
  Mesela bir hapishanede, bir hücrede yaşanır
  Sorular hep yanıtsız kalır orada.
  Sadece konuşan rüyalardır.
  Biliyorum, yaklaşıyoruz her an
  Biliyorum oruçlu doğar insan, ölümün iftar sofrasına.

• Baka baka kardeşim oldu yıldızlar. – Cahit Zarifoğlu

• Kalp deniz, dil kıyıdır. Denizde ne varsa kıyıya o vurur.

• Önünü alamıyorum bu kör gidişlerin yollarda. Herkes bir yere gidiyor önünü alamıyorum. – Erdem Beyazıt

• Yaslan Göğsüme sevdiğim.
  Benim gönlüm gök gibidir.
  Açık deniz gibidir.
  Pas tutmaz benim içim
  Yeryüzü gibidir.
  Toprak gibidir.
  Sen ki bulut gibisin.
  Ay gibisin, güneş gibisin. – Erdem Beyazıt

• Biz, yitire yitire kazandık kendimizi. – Nuri Pakdil

• Dedim ya oturuyorum öylece. İyi ki kalbimi tanıyan yok! – Cahit Zarifoğlu

• Yaslan göğsüme sevdiğim
  Benim gönlüm gök gibidir açık deniz gibidir
  Pas tutmaz benim içim yeryüzü gibidir
  Toprak gibidir.

• Çöplerin içinde rüya aradım.
  Düştümse sana bakarken düştüm. – Cahit Zarifoğlu

• Nereye gitsem hep apartmanlar çıkıyor önüme
  Alıp başımı duvarlara çarpıyor bu yollar
  Gidip gelmelerim bu dar sokaklarda,
  İnsanların koşup dolduğu bu dar yapılarda. – Adil Erdem Beyazıt

• Burada zaman falan yok. Üzerime kıvrılıp oturmuş beni kımıldatmayan bir şey var onun yerine… – Cahit Zarifoğlu

• Kalemine mani olmayacak hatta daha da güçlendirecek bir evliliğin olur inşaAllah.

• Sükût, Dünyanın en uzun cümlesi… – Nuri Pakdil

• Bir şehir kadar kalabalıktır bazılarının yalnızlığı. – Cahit Zarifoğlu

• Gel anne ol
  Çünkü anne, bir çocuktan
  Kudüs yapar. – Nuri Pakdil

• Bu nasırlı eller ancak o tuşlarının hakkını verip daha sağlam basabilir. Kelimelerin hakkını verir sevgili Hakkı. Şiirin ilmi bu nasırlı ellerin önünde eğilir Hakkı.

• İsyan şiirleri bilirim sonra
  Kelimeler ki tank gibi geçer adamın yüreğinden – Erdem Beyazıt

• Ölüm muhakkak
  Ve ölüm mutlak
  Tek kapısıdır ölümsüzlüğün.
  Ölümle tanıştıktan sonra anladım
  Sadece bir kimlik belgesi olduğunu yaşamanın…

• Bir ölüm vefalı
  Bir de sonbahar. – Cahit Zarifoğlu

• Gece inmiş şehre
  Sadece şiir merhem olur gönlümün karasına şimdi.
  Birbirine kırgın duvarlar, insanlar ve gölgeler
  Şimdi ne yazsam da geçse kalbimin küsü ?

• Türkümüz dünyayı kardeş bilendir
  Gökleri insanın ortak tarlası – Mehmet Akif İnan

• Sen ki bulut gibisin
  Ay gibisin, güneş gibi bazen..

• Allah’ım;
  Nasıl pırıl pırılsa, güzelse sevdiğin kulların, öyle güzel kıl beni. – Cahit Zarifoğlu

• Şu küçücük kalpte nice hakkın yüklü. – Cahit Zarifoğlu

• O sabah ezan sesi gelmedi camimizden
  Korktum bütün insanlar, bütün insanlık adına. – Cahit Zarifoğlu

• Bol bol okuyun ve okumayı terk etmeyin. Derdi olan insan okur, derdi olmayan da okuyarak dert sahibi olur. Asıl mesele bir derdimizin olmasıdır. – Rasim Özdenören

• Derken;
  Oğlunu gömen bir baba gördüm.. – Cahit Zarifoğlu

• İnsan büyüdükçe anlıyor bazı zihin karışıklıklarının sebebini.

• Bir kalbiniz vardır, onu hatırlayınız. – Cahit Zarifoğlu

• İçimden çocukça bir duyuşla,
  ‘Büyüklere küsüm’ demek geçti… – Cahit Zarifoğlu

• İnsanın en çok kalbi temiz olmalıdır.
  Ne emek, ne ekmek; önce kalbimiz bozuluyor çünkü. – Nuri Pakdil

• Bazen akan bir film şeridinin, tek kare donan bir fotoğrafı gibidir ölüm.

• Gözlerinden göğüme sayısız yıldız akar
  Bir gülüşün içimde binlerce lamba yakar. – Erdem Beyazıt

• Ansızın parlayan keklikleri jandarma baskını sanıp
  Apansız silahına davranan
  Nice delikanlıların figüranlık yaptığı
  Yazlar bilirim memleketime özgü.. – Erdem Beyazıt

• İsyan şiirleri bilirim sonra
  Kelimeler ki tank gibi geçer adamın yüreğinden
  Harfler harp düzeni almıştır mısralarında.. – Erdem Beyazıt

• Yeniden su yürüdü dalıma yaprağıma
  Bir bakışın can verdi kurumuş toprağımaÇiçeğe durdu kalbim içtim parmaklarından
  Göz çeşmem suya erdi sevda kaynaklarından – Erdem Beyazıt

• Hep yarınları bekledi bu insanlar, geldiğini hiçbir zaman fark etmediler. – Erdem Beyazıt

• Bir şarkı gibisin dünya! Çoğu zaman hüzün makamında Coşkulu bazan da Kimi zaman bir öğle vakti gibi sıkıntılı ve sabit. – Erdem Beyazıt

• Ah şu yalnızlık, kemik gibi. Ne yana dönsem batar..

• Yalan ve iftira edenin acıdan başka kazancı olmaz. – Erdem Beyazıt

• Hayatı yorumlamak değil yaptığımız. Sürekli bir hüzün yağmurunda ıslanmak belki. – Erdem Beyazıt

• Edebiyata olan düşmanlığı harflerin harbi paklar ancak ama bunun için çok okumak lazım. Okuyup anlamak, bilmek lazım. çünkü insan en çok bilmediğine düşmandır. – Erdem Beyazıt

• Dünyanın en uzun hüznü yağıyor.
  Yorgun ve yenilmiş insanlığımızın üzerine. – Erdem Beyazıt

• Güneşte asla karanlık yoktur dediler
  Ve onlar yoluna cihet ettim vatan tuttumBüyük yeni bir hayat bildim
  Yeni yeni bildim yoksa ölüyordu bir şey
  Bir insan binası yıkılıyordu durmadan. – Cahit Zarifoğlu

• Evlilik bir sanattır, siyaset gibi; yaşama sanatı, aşk siyaseti..

• Başımı taşlara vurabilirim
  Aklımdan çıkarsa anılarımız. – Akif İnan

• İçimde insan bir mahşer gibi kararırken
  Ey her suça ortak çıkan kalbim… – Erdem Beyazıt

• Usul usul inen
  Yağmur tıpırtılarını
  Dinler gibi
  Dalıp gitmiştik
  Sen konuşuyordun
  İpil ipil yağan bir yağmur gibi konuşuyordun
  Onlar ki konuklarımızdı
  Adları Keremdi,Yusuftu, Kaystı
  Hepside ezelden tanıdıktı dosttu. – Erdem Beyazıt

• Şairin ne okulu biter, ne de derdi..
  Şair kelimelere çobanlık eder, heybesinde şiir ile gezer.

• Yak yıldızlarını ayını ey kutlu gece
  Bir kurban gibi yeniden başlamak gerekiyor işe. – Sezai Karakoç

• Bu memlekette insanlar belki de en çok baba sancısıyla inliyor,
  En çok baba deyince aklımıza gelir çocukluğumuz..

• Durdular ite çakala karşı, yârin kapısında. – Cahit Zarifoğlu

• Cinlerin beynimde yaptığı düğün,
  Sulardan, seslerden ve gecelerden…

• Bir şehir kadar kalabalıktır bazılarının yalnızlığı.. – Cahit Zarifoğlu

• Ben karanlığım korkma ben karanlığım
  Sessiz sabahların korkak idamlıkları kalkın
  Ben sizi mavi sabahlıklara sararım.Yeni bir çağa giriyoruz bakın
  En serseri bombalar ensesinde kimsesizliğin
  Öcünü kusuyor önünüze
  Bunalan sessizliğin. – Erdem Beyazıt

• Çekilince kalbimin suları,
  Geriye senden başka ne kalır. – Alaeddin Özdenören