‘Dönemin Başbakanı’ ve ‘Muhtar bile olamaz’ zihniyeti iflas etti
Öyle dönemler yaşandı ki, Recep Tayyip Erdoğan için ‘Muhtar bile olamaz’ manşetleri atıldı. Bunun üzerinden çok uzun zaman geçti. Ancak aynı zihniyet Erdoğan için bu kez de ‘Dönemin Başbakanı’ ibaresiyle iddianame hazırladı.
Evet, ısrarla altını çiziyorum bunlar aynı zihniyete sahip, aynı amaca hizmet eden karanlık güçlerdir. Yani ‘Beyaz Türk’ olarak nitelendirilen kesimle, ‘paralel örgüt’ zihniyeti birbirinin kopyasıdır.
Amaçları neydi?
Alıştıklarının tam tersine kendilerine boyun eğmeyen Recep Tayyip Erdoğan’ı siyaset sahnesinden silmek.
Peki ne oldu?
Bu zihniyete inat, millet Erdoğan’ı cumhurbaşkanlığına taşıdı. Hem de ne taşıma!
Bütün engellemelere, karanlık projelere rağmen yüzde 52’lik bir destekle Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’nin 12. Cumhurbaşkanı oldu.
Eski Türkiye’den sıyrılamayan, geride kalanlar çok sığ, komik tartışmalarla uğraşırken Yeni Türkiye çoktan yola koyulmuştu. Milletiyle sırt sırta veren Erdoğan giderek aradaki farkı açtı. Meclis’teki yemin töreni sırasında ana muhalefet partisi CHP’nin takındığı tavır, yaptığı anayasa kitapçığı şovu aradaki farkın ne kadar açıldığını kanıtlar nitelikteydi. Bu provokasyonun üzerinde çok fazla durmaya gerek bile duymuyorum, çünkü gerekli cevabı CHP’nin tabanı bile verdi.
Yeni kabinenin de açıklanmasıyla birlikte pazartesi gününden itibaren başka bir Türkiye ile karşılaşacağız. Seçilmiş cumhurbaşkanı ile seçilmiş hükümetin büyük bir uyumla ülkenin önünde duran sorunların üstesinden geleceğine kimsenin şüphesi olmasın.
Yeni kabineye bakıldığında çok büyük bir değişiklik olmadığını görüyoruz. İstikrarın gözetildiğini, paralel yapıyla mücadele kriterinin önemli olduğunu düşündüğüm yeni kabine başlatılan devrim niteliğindeki paketleri tek tek hayata geçirecektir.
FİDAN ALTERNATİFSİZ
Küçük bir not da MİT Müsteşarı Hakan Fidan için!
İsmi Dışişleri Bakanlığı için Fidan’ın görevinde kalması Türkiye’nin geleceği açısından çok önemli bir karar. Bakanlık görevi için o liyakata ve birikime sahip Fidan’ın belki de alternatifsizliği böyle bir kararın alınmasına yol açmış olabilir. Türkiye Cumhuriyeti yakın siyasi tarihinin en çok hedef alınan isimlerinden biri olan Fidan’ın yaptığı görev, bir bakanlık görevinden hiç de aşağı kalır bir sorumluluk değil.
Murat Kelkitoğlu / Akşam
Yorum ekle