Kaybedenler Kulubü Replikleri
Kaybedenler Kulubü Sözleri
[genel]
- – Ne demiş abi Orhan Veli?
– Ne demiş abi.
– Ne bileyim abi bununla da ilgili bir şeyler demiştir kesin.
- – Nasılsın?
+ Standart.
- -Naber?
+Standart.
-Allah standarttan ayırmasın.
- İnsanın ruhu vücudunun en bitkin parçası. Ne zaman öleceğimizi bilmediğimiz için hayat sonu sonu olmayan bir yolmuş gibi geliyor bize.
- İnsanın yer yüzünde kendisine en uzak olduğu nokta, kendi sırtıdır aslında.
- – Geçen cumaya gittim.
+ Ne zaman?
– Salı. Ben hep salıları giderim, daha sakin olur.
- Bir kürenin üzerinde yapılan bütün yolculuklar, aslında yalnızca başlangıç noktasına yaklaşmaya yarar.
- Bunca insan yalnızken neden bunca insan yalnız. Madem hepimiz yatıyoruz neden yalnız yatalım?
- Kadınların özelliği ne biliyor musun?
Seni sen yapan özelliklere âşık olup sonra senden o özellikleri almaya kalkıyorlar.
- Bazen gidersin, sırf dönebilmek için.
- İnsan karar vererek aşık olmaz. Sadece bir bakar, olmuş.
- – Hiç birisinin sana sahip olduğunu düşündüğün oluyor mu ya da bir şeyin?
– Evet evet farkettim bunu. Her farkettiğimde de gitmek istedim. Bazı insanlar aile kurmaya önem verirler, yani buna değer verirler; bazılarıysa başka birtakım şeylere değer verirler, bunlara değer verirken niye değer verdiğini düşünmez birey, toplumun içinde erimiş olan birey. Toplum koleje girmeyi bir değer olarak sunduğu için artık o kişiliğini yok sayma halidir, koleje girmek için yarışır, üniversiteye girmek için yarışır, iyi bir işe girmek için yarışır, güzel bir kadınla evlenmek için yarışır… Devamlı bir yarış ve kazanma zorunluluğu…
– Aslında kazanmak nedir ki? En büyük zaferi kazandığında bir Antonious olduğunu düşün; Paris’e geldiğini ve o takın altında olduğunu ve bütün insanların senin altında olduğunu düşün ve gücün en üstünde olduğunu… Yalnız kaldığın o anda “n’oldu be, şimdi n’olacak?” diyorsan kaybedensin sen, kaybetmişsin. Yani o anda en büyük zaferin içinde kaybetmişsin.
– Peki bunun farkında olmak; yaşlı bir kızılderilinin dediği gibi, “hayatın bize sunamadıklarını mı sunar” yoksa bir radyo dinleyicisinin dediği gibi “sanat diğer tüm şeyler gibi seks için midir?”. Yaşlı bir kızılderili ne kadar yanılabilir?
– Bazen yanılabilir
– Bazen susar
– Bazen konuşmak ister
– Bazen dinlemek ister
– Bazen yalnız kalmak ister
– Bazen arkadaş ister
– Bazen gitmek ister
– Gider bazen
– Bazen gidemez
– Bazen hiç gidememekten korkar
– Bazıları sonsuz neşeye doğar
– Bazıları sonsuz geceye
– Bazen ölürsün
– Bazen ölemezsin, bazen bütün koşullar uygunken bile ölemezsin
– Bazen kendinden uzaklaşmak ister insan
– Bazen gidersin, sırf dönebilmek için
– Bazen ağlarsın bayağı.
– Bazen ağlayamıyorsun bayağı bayağı… Bazen içiyorsun, bazen çok ama çok fazla içmek istiyorsun da bazen sen zaten içmeye gidiyorsun; bazen Acıbadem’den bir taksiye biniyorsun “Kadıköy’e” diyorsun; bazen yüzüne bile bakmıyor.
– Bazen bir kadın geliyor, oturuyor karşına ve ağlıyor
– Kadınlar hep ağlıyor
– Bazen bir kadın sana, “en çok korktuğum şey bir kadının gözyaşıdır” diyor kendi adına, “eğer çok sevdiysen” diyor, “eğer çok sevdiysen”, oysa bilmiyo ki sevmek de bir ana ait.
– Her şeyin başı su.
– Felsefe’nin de.
- – Üff eski sevgilimi hatırladım ya.
+ Hangisini?
– Ya, işte onu hatırlıyamadım…
- Cevabı olmayan herhangi bir şeyin sorusu da olmaz zaten sayın dinleyen. Sorular sadece cevabı duymak isteğiyle var olurlar.
- Kaybedecek bir şeyinin kalmaması, özgürlük galiba. Ama bunu kim elde edebilir, kim başarabilir, onu bilmiyorum.
- Ölümün olduğu yerde daha ciddi ne olabilir?
- Bazen büyük farklılıklar insanları birbirine daha da yakınlaştırır.
- Yalnızlıkla öyle güzel dalga geçiyordunuz ki; sonraki akşamının kini de dinleyeyim ondan sonra yaparım, dedim. Farkında olmadan baktım ki, sürekli sizin programı bekler oldum. Beklerken de bir baktım ölmeyi unutmuşum.
- Hiç aradığın şeyi bulduğunda, bulduğun şeyin aradığın şey olup olmadığına dönüp baktın mı ?
- + Yıl 1917 falan viyanadayız.
– İşte bizim Karl var
+ Kral mı?
– Karl!
+ Kral diyoruz işte biz ona, Sakallı işte.
- Yeryüzünde sana en uzak nokta aslında sırtındır.
- Yine sabah olacak, yine yeni bir gün başlayacak ve ben yine öleceğim.
- Bazen susarsın. Hiç olmadığı kadar çok susarsın, o kadar çok konuşan insana inat, ufak bir tebessümdür konuştuğun. Gülmek değildir, acının dudaklar da bulduğu şekildir. Evet bazen susarsın çünkü farkındasındır.
- Aşık olmak anlık bir şey. Birden her şeyin çok parlak göründüğü, birden en pastel renklerin bile ısınmaya başladığı, birden tüm yemeklerin, çok daha lezzetli olduğu bir an bu.
- Rutine dönüşen her şey sıkıcıdır aslında. Ya bu yüzden komşunun çimeni bahçesindeki çimen bize hep daha yeşil gelir, her zaman.
Yorum ekle