Sözler ve Replikler » Jean Paul Sartre

Jean Paul Sartre

İnsanın özgürlüğü, kendisine yapılanlara karşı takındığı tavırda gizlidir.

Savaşı zenginler çıkarır, yoksullar ölür.

İnsan sahip olduklarının toplamı değil,fakat henüz gerçekleştiremediklerinin toplamıdır.

Hayata yapılacak o kadar çok hata varki, aynı hatayı yapmakta ısrar etmenin anlamı yok…

Niçin bu kadar içiyorsun? Kederlerimi boğmak için. O kadar içtin ki,kederleriniz hala boğulmadı mı? Maalesef yüzmeyi öğrenmişler.

Sırtım olmasın isterdim; ben onları görmediğim zaman insanların bana bir şeyler yapmalarından hoşlanmıyorum.

İnsan, uğrunda ölümü göze alabileceği bir şey bulmadığı müddetçe, insan değildir, adam değildir.

Kötülük, ancak tam hızla giderken dengede kalabiliyordu, bisiklette olduğu gibi…

Dostluk, birbiri hakkında hüküm vermek demek değildir. Dostluk, inanmak demektir.

İnsanlar kahramanları oynuyorlar; çünkü korkaklar. Azizleri oynuyorlar; çünkü kötü ruhlular. Suikastçiyi oynuyorlar; çünkü yanıbaşlarındaki komşularını öldürmek için yanıp tutuşuyorlar. İnsanlar oynuyorlar; çünkü doğuştan yalancılar.

Umutsuzluk; insanoğlunun kendine karşı hazırlayabileceği suikastlerin en korkuncudur, umutsuzluk manevi bir intihardır.

Her varoluşan nedensiz doğar ve rastlantı sonucu ölür. Kendimi geriye doğru bırakıp gözlerimi kapadım. Ama görüntüler hemen, etekleri tutuşup sıçradılar ve kapalı gözlerimi varoluşlarla doldurmaya geldiler. Varoluş kişinin terk edemeyeceği bir doluştur.

Yalnızlık; düşündüklerinizin kafanızın duvarlarına çarpıp tekrar içerde kalmasıdır.

Bir şey sona ermek için başlamıştır. Serüven uzamaya gelmez. Ona anlam veren ölümdür yalnız.

Aşk; iki insanın bilinçlerini birleştirme çabasıdır.Boşuna bir çaba, çünkü insan kendi bilincine mahkumdur.

Varlığında,varlığın var olmasının söz konusu olduğu bir varlık olarak var olan bir varlığım.

En büyük günah pişmanlıktır.

Varolmak susamadan içmek gibi bir şeydir.

İnsanoğlu özgürlüğe yazgılıdır; çünkü, bir kere dünyaya atıldıktan sonra yaptığı her şeyden sorumludur.

Hayat üç bölümdür: Dünyayı değiştireceğini sandığın, Değişmeyeceğini anladığın ve dünyanın seni değiştirdiğine emin olduğun.

Sanıyorlar ki korkak ya da kahraman olarak dünyaya gelir insan; anasından nasıl doğmuşsa öyle kalır, hiç değişmez. neden böyle düşünüyorlar dersiniz? Neden olacak, işlerine gelmiyor da ondan: öyle ya korkak doğmuşsanız suç sizin mi? Bu durumda kim ne diyebilir size? Hiç kimse! onun için üzülmeyin yaşamanıza bakın. Öte yandan kahraman doğmuşsanız yine kimse suçlayamaz sizi, üstünüze toz konduramaz. İçiniz rahat etsin, ölünceye değin kahraman kalacaksınız. Kahraman gibi yiyecek, kahraman gibi içeceksiniz!

Her seçiş bir vazgeçiştir.

‎insan özgürlüğe mahkumdur.

İntihar kaçış değil, reddediştir.

Düşünce özgürlüğünden yoksun olmak düşündüğünü söyleyememek değil hiç düşünememiş olmaktır.

Benim gibi yaşlı bir devrimciye böyle bir ödül vermek, kapitalizmin öç alma girişiminden başka bir şey değildir.

Nesnelerin bir ters yüzü vardı, insan aklını kaçırdığı zaman bunu görürdü.

Cehennem başkalarıdır.

Birini sevmeye, koyulmak başlı başına bir iş, bir girişimdir. Güç ister, yürek ister, körlük ister. Hatta başlangıçta öyle bir an vardır ki uçurumun üstünden sıçramak ister; düşünmeye kalkarsan aşamazsın onu.

Resmi payeleri hep reddettim. Legion d’Honneur’ü de kabul etmemiştim. Fransız akademisine de girmedim. Yazar kendisinin bir kuruma dönüştürülmesini reddetmelidir. Bu onur verici bir paye dahi olsa bunlar kişisel nedenlerim. Ayrıca şu da var: Ben iki kültürün barış içinde bir arada yaşayabilmesi için uğraşıyorum. Elbette çelişki ve çatışma var ve olmalı. Burjuva bir ailede yetiştiğim halde sosyalist oldum. Sempatim ondan yanadır. Bir de bu yüzden, bu ödülü verenlerin konumundan dolayı, kabul edemem.