Michel de Montaigne

Aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor. Sadece sen, yanlış insanlar üzerinde hayal kuruyorsun.

İnsanlar başaklara benzer, içleri boşken başları havadadır, doldukça eğilirler.

Başkalarının bilgisiyle bilgin olsak bile ancak kendi aklımızla akıllı olabiliriz.

Bir amaca bağlanmayan ruh, yolunu kaybeder. Çünkü her yerde olmak, hiçbir yerde olmamaktır.

Her zaman aklımızın ardısıra gidelim, halkın takdiri de, canı isterse ardımızdan gelsin.

İnsan her yerde aynı insandır; bir insanın yaratılışında asalet yoksa, kainatın tacını giyse yine de çıplak kalır.

İyilikler insana, karşılığını verebileceğini sandığı sürece hoş gelir.

İnsan karşılık veremediğinden utandı mı karşılık verecek kimsesi olmasını istemez.

Ruhta ve bedende rahatlık olmadıkça, döşek rahat olmuş neye yarar..?

Dünyada birbirinin eşi ne iki görüş vardır, ne iki saç kılı, ne de iki tohum.

Her gün birbirini görmenin tadı başka, ayrılıp kavuşmanın tadı bambaşka.

Başkalarına olduğu kadar kendimize de yabancıyız.

Bir şeyi ezberlemek, bilmek demek değildir.

Kendini tanı,her insanda bütün insan halleri vardır.

Talih insana bütün nimetlerini verse, onları tadabilecek bir ruh gerekir. Bizi mutlu eden ; Bir şeyin sahibi olmak değil, tadına varabilmektir.

Okunu hedefden öteye atan okcu, okunu hedefe ulaştıramayan okcudan daha başarılı değildir.

Bize yaşamayı hayat geçtikten sonra öğretiyorlar.

Ah bir dost! Eskiler dostluğun sudan ve ateşten daha zorunlu Ve daha tatlı olduğunu söylerler Ne doğru.

Bir filozofu sevişirken yakalayanlar, kızmışlar ve bağırmışlar O’na : neden günaha giriyorsun? Utan mıyor musun. diye. Filozof şaşırmış ve demiş ki : ben günaha girmiyorum. hayata bir tohum ekiyorum.

Dünyanın en büyük cezaevi cahil insanın kafasının içidir !

Eğitim görmüş halkı bir yöne sevketmek kolay, sürüklemek güçtür, idare etmek kolay, köleleştirmek imkansızdır.

Dostun olsun istiyorsan dost ol. Dostluğun kolları birbirimizi dünyanın bir ucundan bir ucuna kucaklayabilecek kadar uzundur.

Erdemli olmayı göze al; bu yola gir; İyi yaşamayı sonraya bırakan; yolunda bir ırmağa Rastlayıp da geçmesini bekleyen köylüye benzer; Irmak hiç durmadan akıp gidecektir.

Pek çok konuda başarı, başarmanın ne kadar vakitalacağını bilmeye bağlıdır.

Dünyadaki en bilge insan, kendisine ne bildiği sorulduğunda, tek bildiği şeyin hiçbir şey bilmediği olduğunu söyleyendir.

Zekanın en çok görülen işaret ve belirtisi neşedir.

Tabiatın insanlara en adilce dağıttığı nimet akıldır derler; Çünkü hiç kimse akıl payından şikayetçi değildir. Nasıl olsun? Aklını beğenememesi için aklının ötesini görmesi lazım.

İnsanın doğuşunu görmekten herkes kaçar, ama ölümünü görmeğe hep koşa koşa gideriz. İnsanı öldürmek için gün ışığında, geniş meydanlar ararız, ama onu yaratmak için karanlık köşelere gizleniriz. İnsanı yaparken gizlenip utanmak bir ödev, onu öldürmesini bilmekse birçok erdemleri içine alan bir şereftir. Biri günah, öteki sevaptır.

Kendimiz sandığımızdan çok daha zenginiz; ama bizi ondan bundan dilenerek yaşamaya alıştırmışlar; kendimizden çok başkalarından faydalanmaya zorlamışlar bizi.

Acıyı acıyla gidermeyi sevmem. Karnınız ağrıyor diye kendinizi istiridye yemek keyfinden yoksun ettiniz mi, derdiniz birken iki olmuş demektir.

Kendini olduğundan az göstermek, alçakgönüllülük değil, budalalıktır; kendine değerinden az paha biçmek korkaklıktır, pısırıklıktır. Kendini olduğundan fazla göstermek de, çoğu kez gururdan değil budalalıktandır.

Kimi insanla kimi insan arasındaki uzaklık, kimi insanla kimi hayvan arasındaki uzaklıktan çok daha büyüktür.

Başkalarında bizden daha fazla yiğitlik, beden gücü, deneyim, yetenek, güzellik görebiliriz ama akıl üstünlüğü kimseye vermeyiz.

Mademki zamansız bir ölüm seni, ruhumun yarısı olan seni alıp götürdü, yeryüzünde varlığımın yarısından, en aziz parçasından yoksun yaşamakta ne anlam var? O gün ikimiz birden öldük.

Bizi yöneten, dünyayı ellerinde tutan kimselerin bizim kadar akıllı olması, bizim yapabileceğimiz kadarını yapması yetmez. Bizden çok üstün değiller ise bizden çok aşağı sayılırılar.

Düşüncede saplantı ve azgınlık en açık ahmaklık belirtisidir. Canlılar arasında eşekten daha kendinden emin, daha vurdumduymaz, daha içine kapalı, daha ciddi, daha ağırbaşlı olanı var mıdır.

Yaşlanmanın, Yüzümüzden çok, Aklımızda kırışıklıklar Meydana getireceğinden korkarım.

Yılların elimizden çekip aldığı yaşama zevklerini dişimiz, tırnağımızla savunmalıyız.

Kral da, dilenci de aynı iştahla acıkırlar.

En çok inandığımız şeyler, en az bildiklerimizdir.

Vermede nasıl bir üstün olma niteliği varsa, almada da bir boyun eğme niteliği vardır.

Hayatında hiç nehir görmemiş insan, ilk gördüğü nehri deniz sanır.

Hayatın değeri uzun yaşanmasında değil , iyi yaşanmasındadır.

İnsanların en güç inandığım tarafı değişmezlik, en kolay inandığım tarafları da değişikliktir.

Bir başkasına bağlı yaşamak yürekler acısı ve belalı bir şeydir. Kendimiz ki en iyi, en emin sığınağımız odur, kendimiz bile güvenilir değiliz yeterince.

İnsan, arzuları yüzünden kendine gerekli olanı bulamaz.

Tatlı dil, her kapıyı açan sihirli bir anahtardır.

Bütün çabam kimseye muhtaç olmadan yaşamak.

Kadınların, süs ve aylaklıklarının bizim emeğimizle beslenmesi gülünç ve haksız bir şeydir.

Alçakgönüllü yüreklerde yaşayan düşünceler, yüksek düşüncelerdir.

Gideceği limanı bilmeyen gemiye hiç bir rüzgardan hayır gelmez.

Her gün birbirini görmenin tadı başka, ayrılıp kavuşmanın tadı başka.

Okullar bastırılmıs gencligin hapisaneleridir.

Dünyaya geldiğimiz gün bir yandan yaşamaya, bir yandan ölmeye başlarız.

Çatabilirsen önce fikirlerime çat; sonra bana.

Adaletin olmadığı yerde ahlak da yoktur.

İnsanlar amaçlarından büyük olmalıdır.