Sözler ve Replikler » Mahatma Gandhi

Mahatma Gandhi

Kimseye kirli ayaklarıyla, beynimde gezme fırsatı vermem.

Sevgi insanlığın, şiddet hayvanlığın kanunudur.

Önce önemsemezler, sonra gülerler, sonra kıskanırlar, en sonunda ise yenilirler.

Şiddet göstermeme, inancımın birinci maddesidir. Aynı zamanda o, benim itikatımın da son maddesidir.

Kadın erkeğin esiri değil; can yoldaşı, desteği, kederlerinin ve sevinçlerinin tam anlamıyla ortağıdır.

Haksızlığa sapıp bütün insanlar seni takip edeceğine, adaletle hareket edip tek başına kal daha iyi.

Olsa iyi olurdu… Batı uygarlığı hakkında ne düşünüyorsunuz? sorusuna verdiği cevap.

İnsanlığa olan inancını yitirmemelisin. İnsanlık bir okyanustur. Bazı damlalar kirli diye okyanus kirlenir mi hiç…

Bizi yokedecekler şunlardır: İlkesiz siyaset; vicdanı sollayan eğlence; çalışmadan zenginlik; bilgili ama karaktersiz “İnsan” insanlar; ahlâktan yoksun bir iş dünyası; insan sevgisini alt plana itmiş bilim; özveriden yoksun bir din anlayışı.

Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür… Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür…

Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür… Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür… Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür… Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür… Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür.

Dünya herkesin ihtiyacina yetecek kadarini saglar, fakat herkesin hirsini karsilamaya yetecek olani degil.

Bir insanı, ancak gerçekten uyuyorsa uyandırmak mümkündür. Ama, eğer uyumuyor da uyku taklidi yapıyorsa, dünyanın bütün gayretlerini sarfetseniz, nafiledir.

Bir insan yaşamının bir bölümünde yanlış yaparken diğer bir bölümünde doğru davranamaz. Yaşam bir bütündür.

Şiddetin kökleri; çalışmadan elde edilen zenginlik. ahlaktan yoksun ticaret, insanlıktan yoksun bilim, özveriden yoksun tapınma ve ilkeden yoksun politikadır.

İradesiz düşünce, zihne arız olan bir derttir; düşünceye gem vurmak, zihne gem vurmak demektir. Bu ise, rüzgarı zapt etmekten de zordur.

Şiddete karşıyım, çünkü sağladığı düşünülen iyilikler geçici, getirdiği kötülükler ise kalıcıdır.

İnsan yaşamının bir alanında haksızlık yaparken diğer bir alanında haklı olamaz’; yaşam bölünmez bir bütündür…

Adaletsiz rejimi, adaletle yıkınız. Alkışlar önüne kansız elle çıkınız.

Sıkılmış yumruklarla el sıkışamazsınız.

Zayıf insanlar affedemezler. Affetmek güçlülere has bir özelliktir.

Yasalara dayanan yargılamadan daha büyük bir yargılama vardır ki, o da her insanın kendi vicdanıdır.

Siz kendi elinizle teslim etmedikçe, kimse kendinize olan saygınızı elinizden alamaz.

Sevgi her zaman ıstırap çeker, hiçbir zaman ne gücenir ne de intikam almaya çalışırlar.

Şiddet karşıtlığının ürettiği güç kesinlikle insan yeteneğinin icat ettiği tüm silahlardan gücünden üstündür.

Bizim en büyük hastalığımız bencilliğimizdir.

Bir insan yaptıklarının toplamıdır.

Barışa giden yol yoktur, barışın kendisi bir yoldur!

Dünyada görmek istediğiniz değişikliğin kendisi siz olun.

Hakikat, bir taş kadar sert Bir gonca kadar da yumuşaktır.

Toplum hayatı için bireysel özgürlük ve bağımsızlık şarttır.

Basit yaşa ki başkaları da varolabilsin.

Tanrı dularımızı bize göre değil, kendi yöntemine göre yanıtlar.

Toprağı kazıp onu işlemeyi unutmak, kendimizi unutmak demektir.

Bencilliğin gözü perdelidir.

Sevgi dünyadaki en incelikli güçtür.

Sevginin olduğu yerde hayat vardır.

İnsanlıktan daha kusursuz hangi kitap vardır ki.

Sayısal Çoğunluk Önemli Değildir, Yanında “Allah” Olan Kişi Zaten Çoğunluk Demektir.

Düzenli, temiz ve şerefli olabilmek için paraya ihtiyacımız yoktur.

Eğer gerçekten işiten kulaklara sahipsek, Tanrı bize kendi dilimizde seslenir.

Göze göz, dişe diş düşüncesi bütün dünyayı kör edecek.

Güç fiziki kapasiteden değil, boyun eğmeyen iradeden gelir.

Keyif zaferde değil; asıl mücadele, girişim ve çekilen ıstıraptadır.

Özgürlük hiçbir zaman “her istediğini yapma izni” anlamı taşımamıştır.

İhtirasları alt etmek, silah gücüyle dünyayı hüküm altına almaktan daha çetindir.

Altın prangalar demir olanlardan çok daha kötüdür.

Her sabah kalktığım zaman kendi kendime şöyle söz veririm: Dünya üzerinde vicdanımdan başka kimseden korkmayacağım. Kimsenin haksızlığına boyun eğmeyeceğim. Adaletsizliği adaletle yıkacağım ve mukavemet etmekte ısrar ederse onu, bütün mevcudiyetimle karşılayacağım.

Düşünceye gem vurmak, zihne gem vurmak gibidir. Bu ise rüzgarı zaptetmekten de zordur.

Bu dünyada öylesi aç yaşayan insanlar var ki, Tanrı onlara ancak bir somun ekmek suretinde görünebilir.

Dinler aynı noktada birleşen farklı yollardır. Aynı amaca ulaşacak olduktan sonra ayrı yollar seçmemizin ne önemi olabilir?